DeriNLikSarHoshluu

Monday, June 26, 2006

etimolocikcik

Eti-mo-lo-jik

Pırasa =pir+asa(sı)


al karısını aldatamazsın ya da


salakmısın deli adam? Sana varolanı vereni

varolmayanı alandan daha değerli mi sanırsın?


Ya

da

Sadakat de sakatat gibi kokuşan birşey mi?

Düşünmediğin acıtmaz acıtmadığın kaçar!


Arama-bul!


_________________ = pragmatizm

ANLama-kur prag=çekyada

matiz=sarhoş

im= iz (çekoslovakya gerçi kalmadı artık ama işte orada sarhoş izi sürmek!)

kafam öyle dolu ki bomboşum dedi derviş sarhoşa

sarhoş da gel baba ben de öyle doluyum ki içelim başbaşa

sonra içtiler paşa paşa

KİMSİN SEN

KimsİN ?

Danseden kirpiler ve sırıtan kalemler yine bana gülecekler

bundan eminim çocukken korktuğum karanlığa

kavuşmak için her yolu denemen lazım diyen

şeytanım tüyüme yalvaracak!Ömrüm


törpüsünden kurtulmak isterken büyüyü

bozana kırkından sonra azana ve yarım

elmayla gönül alana kasıntılı tavrı ile

kaşıntılı saygılarını sunacak!Beni kim

anacak?Kim kim?Koreli bir kız mı?Hançerime

hançerEmi ekleyip


gırtlağımdan balgam dudağımdan ilham ve

ne gam! Sözcüklerle oynayıp

kaybedip bir yol bulacağız çoğul ve de belki

devrimci bile olmayan!


BİTMEMİŞ SENFONİNİN ÇELLOSU VE ONUN IŞIĞIN GÜCÜYLE DÜELLOSU BALADI İÇİN YALNIZLIĞIN ÖCÜ DÖRTLÜSÜ


öRgTLü yALAnLaR kUrBAnı, HaZırLIksız deVRimler ÖnDEri,

GiZli örgütLER sultanı,Kırbaçlı Proleterlerin aslanı ve gümüş

hançerli yoldaşların en AcarI uçanı kaçanı affetmeyen

entellektüel softaların gizlerinin anahtarı cüce

ruhlu tuzruhu davultozu gölgeli minarenin

imamı dikişsiz duaların düğümlü ayeti sırra

kadem basan,otuziki kısım

tekmili birden


canlar canı Hanlar hanı,en kahraman en

candan, bilinmeyenin hiç bilmeyeni


bilinenlerin en az bileni mis kokulu bir karamanın koyunu sonra çıkar oyunu

kimse bilmez huyunu ,açık mı açık, kaçık mı kaçık

karada kaplan denizde midye gel bir de

beni ye,yemezsen bok ye ve nice nice Kullanılmış

Güzelliğin bit pazarı sancısı,acıklı

serüvenlerin figüranı komik öykülerin

yarısını bile bilmeyen,fıkraların en güzelinden

habersiz,gelecekteki haberleri hep geçmişe

anlatan ,yani ters mi ters

yaşayan,zamanı duruk ,yüreği

buruk,uçurumdan atlayıp

bileğini burkan,düzyolda komalık ve de

olsa olsa bir saat gecikmeli bir

banliyö treni, el freni ,galatzlı

kalas,DANİMARKALI YALANLARIN

dANisKAsıYıM BEN BİRADER



İNSAN TANIMAZ MI KENDİNİ?

Davul Tozu

Kendi rüzgarının gölgesinde dinlenen davul tozunun öyküsüdür,
kaçışan imgeleri toplamaya çalışırken renkler vadisine yuvarlandı
günlerden hangisiydi yanında kendisi ile yuvarlanan kimdi bilemedi
zaman kulesine inip kokular uçurumuna çıktılar
gölgeler koruluğunda tarihten izler sildiler bilmeden
artık sesin kölesiydiler!
incilerden zincirlerle boyunlarında bilinmez bir geçmişe takıldılar kaldılar
o gün bu gündür yaprak gibi sallanıyor gölgeleri her karanlıkta
türküleri sonsuzluğun başında
sesin çıngıraklı yılanları ile dans ediyorlar yanıbaşımızda
Göç ülkesinin gardiyanları
demir parmaklıklar ardında
dondurulmuş zaman tınısını bekliyorlar
ateş değirmenine daha kaç su var ki?
Sırat köprüsünü Sıraç Ayini ile sırlı at üstünde geçmeden
uzak şarabını tuzak kurup içmeden
huzur yok içimdeki cisime!
SIR ATI sırtındakini attı!
bu haber dörtbir yana ulaştı
artık KIY AMED yaklaştı!